İşaret Dili Alfabesiİşaret dili, işitme engellilerin kendi aralarında veya işitme sorunu olmayan kişilerle iletişim kurmak amacıyla kullandıkları, el hareketleri ve yüz mimiklerini içeren görsel bir dildir. Türk işaret dili tarihi çok eski dönemlere, Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanır. Milli Eğitim Bakanlığı, 1995 yılında ilk görsel kılavuzu yayımlamış olsa da günümüzde hâlâ kapsamlı yazılı materyaller, sözlükler veya arşivler bulunmamaktadır. Dünya genelinde işaret dilinin yaygınlaşması ve kullanılabilirliğinin artması için ortak bir alfabe belirlenmesi gerektiği fikri geliştikten sonra işaret dili okulları açılmaya karar verilmiştir. İşitme engelli bireylerin iletişim kurabilmelerinin en kolay yolu, bu tür okullardır. Tıpkı işitme engeli olmayan bireylerin okulları olduğu gibi, işitme engelli bireylerin de eğitim görebileceği okullar bulunmaktadır. İlk olarak Fransa'da 1770 yılında, işitme engellilerin kullandığı el hareketlerini ve grameri olan bir işaret dili kabul edilmiş ve okullarda öğretilmeye başlanmıştır. Daha sonra bir Fransız işaret bilimcisi tarafından Amerika'ya götürülmüş ve burada 1817 yılında Thomas Gallaudet tarafından işitme engelli bireyler için işaret dili okulları kurulmuştur. İşaret Dili ve Alfabesinin Genel Özellikleriİşaret dilinin kendine has birçok özelliği vardır:
İşaret Dili Alfabesiİşaret dili alfabesi, kullanılan ülkenin alfabesine göre düzenlenir. Örneğin, Fransa'da Fransızcaya, Türkiye'de Türkçeye göre değişiklik gösterir. Bunun nedeni, yaşanılan ülkenin dilindeki harflere ve konuşma şekline göre olması gerektiğindendir. Bir ülkenin işaret dili kullanan vatandaşı ile başka bir ülkenin işaret dili kullanan vatandaşının birbiriyle anlaşması, tıpkı sözlü dillerde olduğu gibi, imkânsızdır. Çünkü her biri kendi dilinin harflerine ve kelimelerine göre işaret dilini öğrenir. Bu diller arasında ortak olan tek şey el ve yüz hareketlerinin kullanılmasıdır; bunun dışında hiçbir benzerlik yoktur. İşaret dili alfabesini tek bir isim altında toplamak mümkün değildir. Her ülke kendi işaret dilini belirler ve bu doğrultuda okullar açarak eğitim verir. Yapılan birçok araştırma, sözlü dillerde olduğu gibi işaret dillerinde de aynı nörolojik süreçlerin ve aynı beyin bölgelerinin kullanıldığını göstermektedir. Bu nedenle işaret dili alfabesinin eğitimi, ideal eğitim yaşından daha önce başlamalıdır. Bebeklerin ve küçük çocukların kendilerini ifade edebilmelerinin en kolay yolu, işaret dili alfabesini öğrenmektir. |
Merhaba, işaret dili aslında ilkokulda birçok saçma sapan verilen dersler yine verilmesi gereken bir ders olduğunu düşünüyorum. sizce de öyle değil mi? Bu dili herkes bilse belki o kişinin ilerde hayatını bile kurtarabilir.
Cevap yazMerhaba, işaret dilini bilmiyorum ancak ne zaman işaret dili ile anlaşmam gereken biri olsa söylemek istediğini anlayabildim. Güzel ve tane tane ne istediklerini anlatabiliyorlar. Bu çok güzel birşey keşke daha çok anlayabilsem onlara yardımcı olabilirim. Genellikle kendi arkadaş çevrelerini oluşturuyorlar ve çok keyifli sohbet ediyorlar. Onları hayran hayran izlediğim olmuştur.
Merhaba. Işaret dili kesinlikle her birey tarafından bilinmesi gereken ve erken yaşlardan itibaren eğitiminin uygulamaya alınması lazım gelen bir eğitimdir. Eğitim kurumları bu konuda çalışmalar yapması lazımdır. Bunun dışında illerdeki halk eğitim merkezlerinin bir çoğunda bu konunun eğitimi rahatlıkla alınabilir.