Braille alfabesinin kökenini ve gelişimini incelediğinizde, Louis Braille'in nasıl ilham aldığını, ne tür zorluklarla karşılaştığını ve nasıl bir icat geliştirdiğini öğrenerek şaşıracak ve etkileneceksiniz. Braille alfabesi, görme engellilerin dünyasını değiştiren ve aydınlatan önemli bir buluştur. Mucidi Louis Braille, 4 Ocak 1809'da Fransa'da doğmuştur.

Louis Braille’in hikayesi, küçük yaşta başlayan bir trajediyle başlar. Çocuk yaşta, babasının çalıştığı atölyeye giderken eline aldığı bir bıçakla oynar ve bu bıçak sol gözüne girer. Babası, onu hemen mahallede bulunan bir kadına tedavi için götürür. Ancak bu tedavi, Braille'in gözünü kaybetmesine neden olur. Üstelik, mikrop kapan sol gözü sağ gözüne de sıçrar ve böylece sağ gözünü de kaybeder.

1819 yılında Paris'te bir görme engelliler okuluna gider. Bu okulda görme engellilerin eğitimi sadece işitme yoluyla sağlanıyordu. Louis Braille, aklına gelen her yöntemi denemeye başlar. İplerden, çivilerden ve çubuklardan yararlanmaya çalışır ve sonunda başarılı olur. Öğretmenlerin karşı çıkmasına rağmen direnir. Ancak ölümüne kadar bu alfabe resmen kabul edilmez. 1821 yılında Louis Braille tarafından geliştirilen alfabe resmen kabul görür.

Braille alfabesi, iki kolon taşıyan dikdörtgen düzen üzerine dizilmiş altı kabartılmış noktadan oluşur. Bu noktalar, 64 farklı kombinasyon oluşturacak şekilde dizilmiştir.

Bu sesleri adlandırmak için kabartmaların olduğu her bir pozisyon, yerlerine göre söylenir:

Braille alfabesi, dünya genelinde ilk kez ikili şema ile yazı yöntemi sunan bir sistemdir. Asıl dili Fransızca olan Braille, Fransızcadaki aksan harflerini göstermek üzere farklı semboller oluşturmuştur. Örneğin, Türkçe için ö, ü, ğ, ç, ş harflerini göstermek için farklı semboller kullanılır. Braille alfabesi, kullanıcılarına sadece 64 mümkün seçenek sunan bir yazı sistemidir ve matematik ve müzik sembollerini de içerir. Ayrıca, öğrenenlere daha hızlı öğrenmeleri için farklı teknikler de öğretir.