Melek Alfabesi, Enokyan Büyü Alfabesi, Dr. John Dee ve Edward Kelley‘nin çalışmaları sonucunda 1580'li yıllarda bunlar tarafından ortaya atılan melek alfebesi son derece karmaşık bir dil ve sembol sistemidir. Bu sistem onlara bedensiz varlıklar tarafından tebliğ edildiğini öne sürmüşlerdir (Teorik olarak). İnançlarından dolayı bu varlıklar melek diye tanımladılar ve onların öğretileri melek alfebesi (Enokyan) olarak günümüze kadar gelmiştir.
19. Yüzyılın sonlarında, Golden Dawn cemiyeti üyesiolan Aleister Crowley ve McGregor Mathers tarafından bu konuda önemli çalışmalar yapılmıştır. Bu sistemin evren görüşü şu biçimdedir. Fiziksel evren iki yöne aynı anda hareket eden dört boyutlu bir hiperküredir. Dördüncü boyutta hareket eden bir Einstein evreni düşünülürse (Buna zaman benzeri hareket deniyor), Hiperküre elemanlara bunun devamında elamanlar da alt elemanlara bölünmüştür. Bunlar da ayrıca bölünür, dolayısıyla bütünün her biriminin içerdiği güç istenildiğinde belirli ya da genel olabiliyor. Varlıklar bu güçlerin çeşitli çalışmalarında kullanılacak insan dışı bir dilde yazılı bir dizi metin (Anahtar veya çağrı) verdiler. Bu sistemde ayrıca, gezegen güçleri gibi oldukça yaygın Rönesans büyücülük unsurları da vardır.
Melek alfabesi kelimelerin aynı kabaladaki Dal dili gibi titreşimler ve fonetik üzerine kurulu bir dil hatta birçok kelime tehlikeli olduğundan okumak yerine sadece yazmakla işe yaradığı söylenilen tatbiklerde gerçeklik payı şüpheli görülmekte. Okunuşu ve telaffuz edilişi orijinal dilden farklı bir dile çevrildiğinde bile anlamını yitiriyor zaten.
Bu yüzden söylemde bir mantık hatası var. Her şey gibi, melek dili de son 400 yıl içerisinde ufak değişikliklere uğramıştır. Okunuş şekilleri modern hale getirilerek bu günün kullanıcılarına daha kolay bir yöntem sunulmuştur. Aşağıdaki harf tablosu, düzenleme çalışması içerisinde alfabenin dilde nasıl çıkarılması gerektiğini açıklamaktadır.
- A; Genelde ah
- B; Genelde beh
- C; Genelde keh
- D; Genelde deh
- E; Genelde eh
- F; Genelde feh, bazı durumlarda eff
- G; Genelde geh ya da ge, bazı durumlarda eg
- H; Genelde heh
- İ; Genelde Ee
- J; Genelde jeh
- K; Genelde keh
- L; Genelde leh, Bazen el
- M; Genelde meh, bazen em
- N; Genelde neh, bazı durumlarda en noo ya da nu
- O; Genelde oh
- P; Genelde peh
- Q; Genelde qeh bazen queh ya da quah
- R; Genelde reh, rah, bazen de ar
- S; Genelde seh bazen ess
- T; Genelde teh
- U; Genelde ueh
- V; Genelde veh
- W; Genelde weh (Çok nadiren kullanılan bir sestir)
- X; Genelde ts, Bazen de sah
- Y; Genelde yeh, bazı kelimelerde Ee
- Z; Genelde zeh, bazı kelimelerde zod, nadiren de zoad
Melek Alfebesi Fonetiğin Önemi: bu durumda yukarıdaki metni okumak için önce fonetiği ve titreşim vurgulama etkisini bilmekte fayda var. Bu gibi dillerde yazmakla sonuca ulaşılamıyor, çünkü yüz yıllardır kelimelere yüklenen enerjilerin titreşimleri ile çalışılıyor. Melek dili metinleri, doğaüstü varlıkların davetlerini içeren bir dizi çağrılar içerdiğinden kelimelerin nasıl telaffuz edileceği ve seslendirilmesi önemlidir. Çoğu büyüde, metin içerisindeki seslendirme hataları potansiyel bir tehlikeler oluşturduğu söylenmektedir. Aşağıdaki çalışma, John Dee'nin Melek alfebesinin okunuşu üzerine bir çalışmasıdır. Bulunduğu dönemde John Dee, elinde başka fonetik alfabesi olmadığından çalışmasını İngiliz fonetiğine göre yapmıştır. John Dee dg için yumuşatılmış g sesini kullanmıştır (Fonetik bilgisi olanlar daha iyi anlayacaktır) İngilizcede gem sözcüğü iyi örnektir (Cem) diye okunur (Açık e ile). Dee, çalışmasında birçok sesli harf üzerine vurgulama yapmıştır. Uygulama içerisinde ds di-es olarak seslendirilir. Z harfi zod olarak seslendirilir (İngilizce'de zet ya da zi olarak seslendirmenin aksine). İngilizce'de u harfi yu olarak seslendirildiğinden Yule (Tr-yul) kelimesini ul olarak yazmaktadır. Ortaya çıkan sonuç, melek alfebesinin seslendirilmesi, ilk başta görüldüğünden çok daha fazla İngiliz diline benzemekte olduğudur.